6 Aralık 2009 Pazar

evetbengüzelyazarımedeplifelan:)




Hayallerinde daha mutludur kadınlar.

Bugünün gerçekleğinden, yarının düşüne hızla kaçarken, istediği adamları yanlarına alıp orada, kendilerine bir dünya kurarlar. Ve her kadın, babasını düşünürken küçük bir kız çocuğu, sevdiği adamı düşünürken büyük bir aşıktır.

Kimi zaman banyodan sonra, dizlerinin üzerine serdikleri havluya eğilip, saçlarını tararken, dökülen tellere donuk bir bakışla bakarken kurarlar o hayalleri, kimi zaman tırnaklarının diplerine kadar sürdükleri ojeleri, inatçı bir mızmızlıkla, bitmek üzere olan asetonlarıyla çıkarmaya uğraşırken...

Bavullarına sadece istedikleri adamları koyarlar; babalarını ise asla unutmazlar.

Aşık olacakları adam, babalarına en fazla benzeyen adamdır ve onlar hep o adamı ararlar.

Çünkü babaları güvenin adıdır, yuvasını terkeden kartallar gibi terketmemenin adı.

Hayallerinde daha mutludur kadınlar.

Bugünün gerçekliği hep sonsuz bir ağırlıkla onların omuzlarına biner. Dayanma güçlerine kendileri de şaşarken, onulmaz yaralarını kimseye anlatmadan, büyük bir onurla, her kavganın içinde ve her kavgadan kendilerini koruyarak ama yaralanarak, ruhlarını acının zehirli sularında yıkayarak, arada bir içindeki o küçük kız çocuğuna bakıp, bugün nasıl bir yerde olduklarına şaşırarak bakarak, hep bir gün, sadece kendilerinin bildiği o dünyada, yanlarına sadece istedikleri adamları alarak orada bir hayalin içinde yaşamayı düşlerler.

Ve babalarına en çok benzeyen adama aşık olurlar.

Aşık oldukları adamın elleri, babalarının elleri gibi gezinir saçlarında. “Sevgilim” derken, “yavrum, kızım” der gibi seslenirler. Yaralandıklarında, başlarını dayayıp ağladıkları adamların omuzları, babalarının omuzlarıdır ve bunu o adamlar bile bilmezler.

Hayallerinde daha mutludur kadınlar.

Dünyaya ellerini sürdükçe, dökülen her kirli sıva, onların üzerine düşer. Kurşuni renkte bir ağırlığın altında kalmamak, somut ve pis bir dünyadan, soyut ve güzel bir dünyaya geçebilmek, her şeyini sadece kendilerinin yarattığı o hayalde yaşayabilmek için hep düş kurarlar.

Ve aradıkları tek şey güvendir.

Güvenebilme hayali onların sahip olduğu en büyük hayaldir.

Yarını garanti altına alabilmek için değil, doğacak çocuklarını güvenli bir hayatta yaşatabilmek için de değil, yalnız daha fazla yaralanmamak için, yalnız daha fazla kimse acıtmasın diye, güven isterler.
Veonlara bugün’ün vermediği bu hayali, onlar kimi zaman saçlarını tararken, kimi zaman ojelerini çıkarırken kendileri yaratırlar.

Sonra hızla düşerler.. O güvenli ve güzel hayalden, bu pis dünyaya ve onun kirli gerçeklerine düşmenin nasıl bir burukluk yarattığını ise erkekler anlamazlar.

Erkekler asla anlamazlar..

Bu yüzden o hayalleri erkeklerine anlatmazlar.

Denerler ama daha en baştan, kurdukları hayale alaycı bir gülüşle bakan erkekleri görür ve vazgeçerler. Bir kaplumbağa gibi başlarını, içlerine çekip kendi kabuklarında, bu dünyada kimsenin ortak olmayacağına inandıkları hayallerini, kendi başlarına kurarlar.

Varolan hiçkimse onları anlamıyorsa, onlar da anlayan başka insanlar yaratırlar.

Ve babalarını asla unutmazlar.

Her şeyiyle kabul ettikleri o adamı asla bırakmazlar.

Babaları gibi bir adam daha olmayacağına inandıklarından, babalarına en çok benzeyene aşık olurlar.

Hayallerinde daha mutludur kadınlar.

Bugünün gerçekleğinden, yarının düşüne hızla kaçarken, istediği adamları yanlarına alıp orada, kendilerine bir dünya kurarlar. Ve her kadın, babasını düşünürken küçük bir kız çocuğu, sevdiği adamı düşünürken büyük bir aşıktır...

OnYüzBinBaloncuk


ps: belki arka fonda fransızın birinin söylediği şarkıyı da duyarsınız?...

6 yorum:

  1. esma der ki;

    "Sesinde ne var biliyor musun
    Ev dağınıklığı var
    İki de bir elini başına götürüp
    Rüzgarda dağılan yalnızlığını
    düzeltiyorsun
    sesinde ne var biliyor musun
    söyleyemediğin şeyler var
    ama günün bu saatinde
    anıt gibi durarlar
    Sesinde ne var biliyor musun
    Söylenmemiş sözcükler var.."
    cemalsüreyya

    YanıtlaSil
  2. belki de hiçbir şey sandığımız gibi değildir,ne söylenecek sözlerim vardır, ne söylenmeye değer hislerim, ne de söylenmeye değecek insanlarım? ne dersin?

    YanıtlaSil
  3. aldım izninle=) sevdiğim yeri face de göstermekten onur duyarım...bişey daha var yazmak istediğim bulursam yazıcam :)

    YanıtlaSil
  4. :)ben zaten paylaşalım diye yazıyorum kuzucuk;)

    YanıtlaSil
  5. mahlika der ki;

    notundaki şarkıyı duydum sanki.)piyasada bu yazının korsanları çıkmış olabilir, aman dikkat :)

    YanıtlaSil
  6. gerçekleri açıklıcam bekle biraz:)

    YanıtlaSil